ne cok özledim!

her vakit namazindan sonra gözlerim cami dönüsü yolda yürüyen amcalara takilirdi.iclerinde bir tanesi vardi ki bizi görür görmez arkadas gurubuyla vedalasip yolun diger tarafina gecerdi.kucagina atlamaya, boynuna sarilmaya utansamda sicacik ellerini tutardim.

vakit ögle yada ikindiyse;bahcemize misafir olur, annemin bisey yer icer misin baba sorusuna "annen görmeden misafir ciiaarandan verde iceyim kizim" derdi.anneannem kizardi cünkü sagligina zararli diye.

eger vakit aksamsa mutlaka torunlarindan birini yanina alir " hadi bugun sen bizle ye yemegi" diyerek evin yolunu tutardi.

ne cok özledim kahverengi kareli ceketinle cami yolunda görmeyi seni.ne cok özledim üsüyen ellerimi isitmani...

benim kizlarim " at gibi" derdi.öyle severdi bizleri.at güc ve kuvvetin simgesiydi.hayvanlarin sahiydi.

" cocuk dedigin yaramazlik yapar, öyle kösede oturmaz" diyerek bizleri simartirdi hep.pencerenin önünde dizili cicek saksilarini halinin uzerine dizip uzerinden atlatirdi bizi.her rengi mevcuttu sandal ciceginin.üzerinden atlarken kirilan dallari bizim icin sevinc, anneannem icin kalp sizisiydi belki.ne emekle büyütmüstü onlari.

ne cok özledim küpe ciceginden koparmamiza izin vermeni.simdi benimde var küpe cicegim ama kulaklarim mi büyüdü yoksa ben mi..koparip küpe yapmak hicte eylenceli degil.

ne cok özledim seni dedem! 

amigurumi bebek sekeri-2

teyzesinden bezelyesine bebek sekeri.annesi kirmizi beyaz istesede ben rengarenk yapmak istedim.anne babasinin hayatina renk katsin, hayati rengarenk yasasin diye minik bezelyecik.öreli cok oldu ama paylasmak bu güne kismetmis.

huzurum

seninle basbasa gecirilen vakitlerin, yüregimi nasil da huzur doldurdugunu farkettim bugün..

hani bugün ana ogul takildikda; ben sana git oyna istersen dedigimde beni birakip gitmedin, koca adam gibi benimle sohbet ettin ya.icimi bir huzur kapladi tarifi mümkün degil.

sen benim huzurumsun sarim!

benim güclü kocaman babam

pepeenin sarkilarindan."benim güclü kocaman babam" ve tahanin vezgecilmezi oldu bu replik.

almanyada babalar gunu, turkiyeyle farkli tarihe denk geliyo.bu sebeplede hep dikkatimden kaciyo.bu yilda aynisi oldu:)) babalar gunu almanyada resmi tatil.diger resmi tatillerinde neden tatil oldugunu tam olarak bilmedigim icin bunuda siradan tatil sandim.ve taha hediye almak icin gec kaldi cunku her yer kapaliydi.ne yapalim diye dusunurken, resim yapmaya karar verdik.taha kendi yapmak istemedi.israrla araba cizdirdi bana ve etrafini o boyadi.

sonrasinda halasinin yaptigi keki susledik.

ortasindaki benzemesede kupa:))

ve babasinin eve girmesini bekleyemedi bile kekini vermek icin.

terslikler geldimi üst üste gelir ya hani bugunde öyle bir gündü.önce tatilin sebebini vatertag oldugunu ve bu sebeple tatil oldugunu, sonra babasina kek yapmak icin evde un kalmadigini, marketlerin kapali olmasi nedeniyle hediye alamayacagimiz gibi; unda alamayacagimizi farkettik.neyseki komsudan un buldukta bu günüde atlattik.

gönlümün sampiyonuna kahvalti

ayrintilarla ugrasmayi gercekten seviyorum.ufak ayrintilar bence hayata tad katan.

gs nin sampiyonlugunu kutladigi bu gunlerde bende fanatik kocama bir jest yapayim dedim.

önce tahanin bebekliginde aldigim, sadece bir metresini kesip kullandim pikenin kalanindan masa örtüsü diktim.

sonrasinda minik sapkalar ördüm yumurtalar icin:))

bence sonuc harikaydi.eylenceli bir sofrada kahvalti yaptilar baba- ogul.

ben fenerli olarak fazla eylenemesem de;)))

arkadaslarla kahvalti

bazen öyle yorulursunuz ki; sizi yoran hayatmidir yoksa hayatinizdakiler midir bilemezsiniz.belki bilir bilmezden gelirsiniz.yorgunlugu gidermek icin en iyi seyse yeni yorgunluklardir.
bende yorgunlugum bir nebze dinsin diye, arkadaslarimi kahvaltiya davet ettim.ne pisirsemdi hangi tabagi hangi örtüyü kullansamdi diye dusunmek iyi geldi.kafa dagitmama yardimci oldu.hem yedik ictik,hem gulduk eylendik.

öncelikle tahamla bir gun oncesi pecete ve cicek almak icin dustuk yollara.aslinda benim hayalim evdeki papatyali pecetelerime uyumlu olsun diye bir buket papatya almakti.lakin bulamayinca, birde cicekcide ayni desenden cicek ve pecete bulunca, hazine bulmus gibi sevinerek eve döndüm.
cicegi aldim ve tahama uzattim cunku ince ruhlu bir erkek evlat yetistirmek niyetindeyim.duygularini ifade edebilsin.yeri geldiginde cicek alabilsin utanmadan ve söyleyebilsin sevdigini." al annecim dedim bu cicegi sana aldim" taha klasik sorusunu sordu" neden?" bende klasik cevabimi verdim"cunku seni cok seviyorum ben" ve yine soruyla cevap" anne! neden deviyodun(seviyosun) beni?" hoppala ..ne deyim ki simdi:))" sevginin nedeni olmaz bebegim."ama taha hala bir cevap bekler edasiyla bakiyo bana"cunku sen benim canimsin! kanimsin!" tahanin verdigi cevap" hiii.annadim" birde tesekkur etmesi var.3 yas 3 aylik olmasina ragmen hala yuvarlayarak konusmasi, konusurken annesinin cocuklugundaki gibi " d" yi kullanmasi ve kayserili oldugu icin "g" yi kullanmasi onun konusmasi apayri bi tad katiyo bence.yada ben annesi oldugum icin bana öle geliyodur.heheh:)"dedebeyiim" gibi bir sey diyo tesekkurederim yerine.

sofrayi aksamdan hazirladim.icine konulacak mamalarida sabah hallettim.

catikatiblog da gördügüm gibi servisligide ayni peceteyle katladim.kahvalti sonrasi meyve ikraminda kuru meyveyle kuruyemis verirken kullandim.niyetim tuzlu kurabiye yapmakti ama yapamayinca farkli degerlendirdim servisligimi.

tahamin odasindaki plastik masayi oturma odamiza indirdik.bir sandalye ve arkadaslari icin plastik tabaklar almamiz gerekiyodu.marketteki plastik tabaklari uzatip sordum hangisini alalim diye.mavi,mor ve pembe vardi.taha pembeye uzanip" ben cilek severim" dedi. cilek rengini ay pardon pembe rengini aldik.pecete olaraksa oglusumun en sevdigi kurbakli peceteleri kullandik.