taha's mama blog

taha's mama blog
anne-cocuk,aile,bebek,amigurumi,örgü,süslü sofralar,hediye fikirleri,hasret,yasam..her telden blog...taha's mama blog...

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Bi arpa boyu




Cocukken annem hep "arefe suyuyla yikanirsaniz bir arpa boyu buyursunuz" derdi.bizde inanir her arefe dustan once bi boyumuzu ölcer birde dus sonrasi ölcerdik.bi arpa kac cm diye sorardim hep.ben koca bi arpa basagi sanirdimda megersem sadece basagin icinden cikan kucuk bir arpa tanesiymis annemin kastettigi.
Gercekligi yoktu belki ama guzeldi inanipta heyecanla dusa girmek.kardeslerinle banyo sirasi icin kavga etmek.once ben yikandim ben senden once uzayacagim nidalari atmak.
Ve yine güzeldi cocuklugumun arefe günleri.bayram tatlilari hazirlamak.bayramligini ütüleyip basucuna asmak.birde okulun ilk günleri okul formami ütüleyip basucumu asardim.
insan yaslandikca eskiyi daha cok animsar oluyo.cocuklugunu daha cok özler.
..eskiden mutlu olmak daha kolaydi sanki..

24 Ağustos 2011 Çarşamba

paylasilmamis gurumilerim

Taha`s mama blog dünyasina katilmadan önce örmüs bu amigurumileri.hatirasi kalsin diyede fotograflamis.simdide sizlerle paylasiyo.sirin haric digerlerini yaseminkale nin tarifiyle örmüstüm.tesekkürler yasemin.ramazan ciksinda yine yaseminin tarifi üzerine pepe örücem.birde asoshun tarifiyle simsek mekkuin var örülecekler listesinde.
Sudemin cicek kizi,,
Haticemle fatmanin kity ve sirini,,
Onurun bobu,,

Furkanin twiteysi,,

Ve sahipsiz uzun kulak,,



19 Ağustos 2011 Cuma

ondokuzuncu ay


Taham ondokuz aylik oldu.zaman nasilda geciverdi.oglusumun 2 olmasina cok az bir zaman kaldi.onbes ayliktan sonra tadindan yenmiyo bu cocuklar.insanin üzerinden yükleri kalkiyo sanki bebeklik günlerine göre.ne istedigini anlatabiliyo sözle olmasada gözle,hareketle.
bakalim taha son zamanlarda neler yapiyomus..
her sabah tv kumandasini getirip anne,anneee.biraz bekliyo..gayyuuuu.biraz daha bekliyo...ac ac...biraz daha bekliyo ve basliyo aglamaya aaaccc,ac:))
uyanir uyanmaz coraplarini eline alip odanin kapisina kosuya ac ac.
kuzeninden ögrendi bu kelimeyi yalniz cok fazla kullaniyo.biktiriyo insani.acmiyorum iste.acmicam:))))))
leptopu getirip önce annesine yag yakma babinda öpcükler kondurarak yine cailloyu acmami istiyo.sarkisini bile söylüyo artik.digidigidigi digi gaaaayyu.digidigidigidigi gaaayyuu.:))
artik yemegini kendisi yemek istiyo.acikinca mutfaga kosup buzdolabina sünüyo iih iihhh diye.su istemeyi biliyo artik.cu diyo.süte de sü diyo.sütü cok fazla icmiyo sadece meyveli olanlari.hala puding yemeyi cok seviyo.patatesin her türlüsünü seviyo.meyveyle aramiz yok.bulgurla yapilan her türlü köfteye bayiliyoruz.ve koca bir adam gibi aci yiyebiliyoruz.
evcilik oynamayida ögretiyorum oglusuma.kayyusunu yada ayicigini ayaginda uyutuyo.eee eee ee diyerekten.sonra oyuncak bardaklardan cay icip
kikirdiyoruz.birde kovalamaca oynamayi cok seviyo kuzucuk.hayvancilik oynamayida unutmayalim.o köpek oluyo ben kedi.yerde sürünüyoruz ana ogul.
kayseride yolda yerde gördügü bir yün parcasinida köpek sanip hav hav demisti.simdide benim amigurumilerin icine doldurdugum elyafa havliyo minigim.
her gördügü hayvana hav hav diyo.komsunun kedisini yakalamaya calisiyo hav diyerek.kayseride anneannesinin bahcesinde ögrendi kedi sevmeyide.mutfaga gelip dolaptan sütü alip kedilerin yemek kaplarina döküyodu.eline verdigimiz ekmegi minicik parmaklariyla koparip kedilere veriyodu.
gecen günde göle gittik cekirdek aile olarak.(kalabaligi sevsemde hasretim ben cekirdek aileye)göldede ördeklere ekmek ve cubuk kraker verdi oglusum.
artik kelimeleri benzetiyo.ama bir defa dedigini bazen bir daha söyletemiyosun.gecenlerde allah allah dedi.meraba dedi.
ilk namazimizida kildik.cekmeceden seccadeyi aliyo.popo havada alin secdede.sonra seccadeyi alip öcü yapiyo kafasina geciriyo:))
ne cabuk büyüdü bebegim.bir yandan hemen büyüsede beraber sunlari yapsak bunlari yapsak,ona sunlari ögretsem,su oyunlari oynasak diye hayal kurarken; bir yandanda büyümesin istiyorum.onun bu bebek hallerine doyamadan büyümesin.doyasiya yasayalim bebekligini..
oglusum...
benim dünyam...
seni bana verene binlerce tesekkür...

15 Ağustos 2011 Pazartesi

bazen

bazen konusmak istersin.hic susmadan.hic usanmadan.sadece konusmak.sonu gelmeyen uzun cümleler kurmak.bazen cümleler dökülüverir ardi arkasi kesilmeden.bazense yüregini dolduran cümleler yüreginde kalir.tek kelime edemezsin.oysa bilirsin iki cümle kursan hafifleyecek yüregin.ama yapamazsin.yüregini dolduran cümleler yüreginde kalir.
nedendir bu suskunluk.anlasilamama korkusu mu?
bazen birine güzel bi cümle kurarsin sonra ayni cümle alay edercesine o birinden sana geri dönerde pisman olursun bütün o güzel duygular icin.kurdugun cümleyi keske kurmasaydim dersin.
bazen o biri en yakinidir da bunu kaldiramaz yüregin..susar.sadece susar..
bazen susmakta yetmez insana tipki konusmanin yetmedigi gibi..
peki insan konusamadigi vede susamadigi zaman ne yapar?yüregini nasil hafifletir?

9 Ağustos 2011 Salı

evlilik üzerine..


Okumayi sevenlerden misiniz? Ben izlemek yerine okumayi tercih edenlerdenim.yada edenlerdendim.uzun zamandir okumaya vakit ayiramiyodum.Eski aliskanligimi tekrar edinmek icin kendimce bir okunacaklar listesi cikardim.listenin ilk sirasinda annecafe de karsima cikipta ilgimi ceken kitaplardan bitanesi olan Senai Demircinin "Ve Ask Evliligin Ellerinden Tuttu" isimli kitabi.Bi cirpida okunabilecek kitaplardan bitanesi.Okumaya ara verip yeniden baslayanlar icin agir gelmeyecek dili hafif bi kitap.annecafe hala evlenmemis veya evliligin ilk yillarinda olanlar icin önermis bu kitabi.Bu agustos evliligimin 4. yili bitti.evlilik yildönümüme denk gelmesinden midir bilemiyorum okurken begenerek okudugum kitaplar arasinda yerini aldi.Yeni birseyler ögrenmedim belki kitaptan ama bildigim seyleri hatirladim.sadece evlilik icin degil insan iliskilerinin tamamina yansitabiliriz kitaptaki bilgileri.

Kalpleri birbirine isindiran ancak Allahtir.-Enfal suresi 63- Esiminizin kalbinin bize lutfen isindirildigini bilmek..
Cevizin kabugunu kirip özüne inmezseniz cevizin hepsini kabuk sanirsiniz diyo yazar.ve daha bir sürü güzel cümle.okunulasi kitaplardan bence.tavsiye ederim.

Yeni evleneceklere yol gösterici olmak adina benimde evlenmeden önce okudugum iki kitabida sizlerle paylasmak istiyorum.birincisi Emine Tasgetiren´ín "Saliha Kadin" isimli kitabi.Bu kitapla tamamaen tesadüf eseri tanistim.Hem kitapla Hem yazariyla.
Dügün öncesi Almanya`ya gelip hem yasayacagim yeri görücek hem esyalarimi alicaktim.Almanya öncesi bir haftada istanbula Teyzemin yanina ugradigimda; bi seminer oldugunu söyledi.Bizde toplanip gittik.Seminer kitap hakkindaydi ve  evlilikle ilgili,eslerin anlasmasiyla ilgili püf noktalari sunuyodu.Bende Emine hanima almanyaya gelin gidecegimi,kitabi hakkinda bahsettiklerini begendigimi, elindeki kitabi bana imzalayip hediye edip edemeyecegini sordum. (kayserili olarak kitabi belese getirdim((: )
Yine bi cirpida okuyup begendigim bir kitapti.

Diger bir kitapta Osman Nuri Topbas´in "Huzurlu Aile Yuvasi" isimli kitabi.Kadinlarin ve erkeklerin aile yuvasinda dikkat etmesi gereken husulari anlatiyo.

Okudugum ve begendigim kitaplari burada sizlerle paylasmak istiyorum.Kendimi okumaya yeniden tesvik etmek adina..

2 Ağustos 2011 Salı

Eski Ramazanlar


Cocuklugumda baskaydi ramazanlarin tadi.cocuklugun verdigi safliktan temizliktenmidir bilinmez her insan der bunu cocukken farkliydi diye.sirf ramazan icin degil hersey icin böyle.cocukken farkli...

Simdi ben büyüdüm ve o tadi bulamiyorum.Ama simdide cocugumun cocukluk yillari.bu günlerde onun icin farkli olucak sanirim.onun icin anlamli olucak.gerci daha bu günleri hatirlayacak kadar büyük degil ama olsun ne kaldi surda iki sene sonra hatirlamaya baslar:))

cocukluk yillarimda her sey gibi ramazanlarinda tadi baskaydi.Ramazan demek oruc tutmak demekti.oruc tutmak demek tuttugun arucu satip harclik almak demekti.bu sadece ic anadoluya has biseymi bilmiyorum.bizim oralarda cocuklar tuttuklari orucu büyüklerine satarlar.anne baba dede amca dayi gibi.birde baba yada dedesi onu ödül olarak boynunda tasir.ben cocukken cok zayiftim ve dayanamazdim oruca.ilk tuttugum senelerdede kimse görmeden yemistim:))

benim babam manavdi.ramazan günleri aksam üzerileri dükkan cok kalabalik oldugu icin yardima giderdik.nede güzel kokardi o ramazan pideleri.pideleri ekmek dolabina dizerken caktirmadan kirintilarini agzina atmak nede lezzeli gelirdi oruc agzina insanin.yada annemin pisirdigi gözlemelerin kenearin agzina atmak annem görüncede unutmusum oruc oldugumu demek:)

Ramazanin iftarlari güzeldide sahura kalkmak olmasa.o güzelim uykundan uyanmak nede zor gelirdi.birde kis günü.hava soguk.her gece ramazan davulcusunu görecegim diye bu gece uyumayacam yoksa göremiyom der sonra uykuya yenik düserdim.hele davulu duyup kalktiysan ve perdeyi aralayipta uzaktan gördüysen davulcuyu.gün senin günün.herkese anlatirsin ben davulcu gördüm diye.simdi ne komik geliyo ama o zamanlar ne eglenceli ne önemliydi.

O zamanlar hazir sahur sofrasina kalkip oturmaya üsenirken simdi yalniz basima sahur yapiyorum.Hemde3 ü cekirdek 3ü kabuk olmak üzere alti kisilik kalabalik bir ailede.Sevdicegim sahura kalkmayi sevmiyo.öyle alismis.yatmadan sularini icip onu sahur saymaya.Benim oburlugumla alakali degil bu sahur özlemim.sanki ramazanin anlami gibi.sanki o olmadan omaz gibi.ramazan anlasilmaz, yasanmaz gibi.helede almanyada ezanin camiden degil namaz saatinden dinlendigi bir yerde.sahurda olmazsa...

Sonra benim cocuklugumda ramazan demek kuran demekti.namaz demekti.annemin en az on kere "vakti giren namazinizi eda ettiniz mi?" sorusuna maruz kalmak demekti.o zamanlar anneme kizarken simdide demeyenlere kiziyorum.

Alin secdeye degmeden hic ramazan "ramazan" olur mu?